Ergenlik; fiziksel büyüme, cinsel gelişme ve psikososyal olgunlaşma gibi süreçlerin gerçekleştiği, çocukluktan erişkin hayata bir geçiş dönemidir. Gelişim sürecindeki önemli evrelerden biridir. Ergenlik süreci fırtına ve stres olarak tanımlanır. Ergenler çok zıt ve ani duygular yaşamaktadırlar. Düşünceler, duygular ve hareketler bir sarkaç gibi sallanır. Ergenlik dönemi kişinin kimliğinin oluşması ve kimlik bocalamasından oluşan bir süreçtir. İnsanların davranışlarını gözlemleme, diğer insanları taklit etme ve kendilerinin dikkat çeken performansları hakkında hatırladıklarının bir birleşimidir. Bu süreçte hem ergenlik çağındaki genç yetişkinler hem de aileler farklı sorunlar ile karşı karşıya kalabilirler.

Ergen terapisi kapsamında bireyler kendi ile ilgili sorulara, terapi sürecinde cevaplar arar. Bu kara bulutlu ruh halinin aslında kimlik kazanımının oluşmasıyla, gencin kendi benliğini bulmaya ve hayatta yer edinme çabasıyla başladığını anlaması terapide ki diğer hedeflerden biridir. Ergenlik döneminin daha sağlıklı, pozitif olarak geçmesi, çocukların kendilerini ifade edebilen birer birey olarak yetişmeleri için zaman zaman aileler de sürece dahil edilebilir. Ailelerin bu süreci anlaması, davranış ve tutumları ergenlik sürecini olumlu etkileyen bir faktör olacaktır.

Ergenle çalıştığımız konulardan bazıları duygusal güçlükler, davranış problemleri, yeme problemleri, öfke ve saldırganlık, okula uyum problemi, aile içi ilişkiler, arkadaş ilişkilerinde zorlanma, uyku problemleri, sosyal ilişki problemi, kimlik gelişimi, sınav kaygısı, kaygı bozuklukları, adaptasyon sorunları, ergenlik dönemi depresyonu ve dikkat eksikliği olarak sıralanabilir.

Ergenlik döneminde kişi yeterince iyi desteklendiğinde, özgüven dolu, kendine güvenen bir birey olarak yetişir ve mutlu bir yaşamın kapıları açılır. Dolayısı ile bu dönemlerde temelin sağlam atılması önemlidir. Unutulmaması gerekir ki ergenlik dönemindeki sorunlarla nasıl başa çıktığımız gelecekte yaşanacakların da habercisidir.