Cinsellik yaşamın doğal bir parçasıdır ve içinde psikolojik, biyolojik, sosyal olmak üzere farklı boyutlar barındırır. Yaşamı etkileyen normal ve sağlıklı bir deneyim olmasına karşın zaman zaman konuşması güç bir konu haline gelebilmektedir. Oysa ki cinsel problemler insanları en mutsuz eden sağlık sorunlarındandır.

Cinsel sorunlar; aşırı tutucu yetiştirilme biçimi, bilgi eksiklikleri ve yanlış inançlar, cinsellikle ilgili olumsuz/gerçek dışı beklentiler, yanlış iletişim biçimi, kişinin kendisi ile ilgili olumsuz kaygıları, erken travmatik deneyimler, cinsel istismar, eşler arasındaki çatışmalar, eşin bir cinsel sorunu olması, performans anksiyetesi, stres gibi pek çok farklı nedenden etkilenebilmektedir.

Cinsel terapi, cinsel sorunlar konusunda eğitim almış uzman psikolog/psikiyatristler tarafından uygulanan birey veya çiftlere yönelik bir terapidir. Yaşanan cinsel sorun biyolojik veya tıbbi bir sebepten kaynaklanmıyor ve psikolojik temellere dayanıyorsa, tıbbi bir nedenle gelişmesine rağmen psikolojik sebepler ağırlaştırmışsa, cinsel terapi uygulamaları etkili olmaktadır. Terapistin öncelikli amacı bireyleri cinsellik konusunda eğitmektir. Cinsel terapilerde terapist sorunun kaynağına inmeye çalışır. Süreçte temel olarak kişinin kendisini, bedenini, ilişkisini keşfetmesi, özgüven kazanması amaçlanır.

Cinsel terapide bazı çalışma alanları şu şekildedir;

• Cinsel istekte azalma
• Cinsel kaygı
• Erken boşalma
• Vajinismus
• Disparoni (ağrılı cinsel birleşme)
• Erektil disfonksiyon (iktidarsızlık/sertleşme bozukluğu)
• Orgazm bozukluğu
• Uyarılma bozukluğu

Peki ne zaman terapiye başvurulmalıdır? Kesin bir yanıtı olmamakla birlikte kişi; yaşadığı cinsel eylemlerden, kaçınmadan, ertelemeden veya duygularından dolayı rahatsızlık duyuyorsa, değişim istiyorsa, ilişkilerinde aşırı problem yaşıyorsa, uyku düzeni bozulduysa, stresini daha fazla kontrol edemiyorsa, başarısızlık korkusu yaşıyorsa, konsantre olamıyorsa, kendini çaresiz ve mutsuz hissediyorsa bu gibi durumlarda doğru zaman gelmiş demektir.