UYKU BOZUKLUKLARI
Sahip olduğumuz en karşı konulmaz güdülerimizden birisi uykudur. Uyku, uyanıklık sırasında vücutta meydana gelen fiziksel yorgunluğun atılmasını sağlar. Öğrenmeye ve beynin dinlenip gelişmesine destek olur. Yaşamımızın neredeyse üçte birini uykuda geçirdiğimizi kabul edersek verimsiz geçirilen uykunun hayatımızı doğrudan etkileyeceğini söyleyebiliriz. Günlük yaşamda pek çok kişinin uyku düzeninde stres, korku, iş, aile vb. nedenlerden dolayı bozulmalar görülebilir. Fakat bu düzenin uzun süreli olarak bozulması birtakım rahatsızlıkların habercisi olabilir.
İnsomnia
İnsomnia bir aydan fazla sürede seyir gösteren, uykuya geçişte ve/veya uyku almada zorlanmayla karakterize bir uyku bozukluğudur. Tüm insanlar için tek bir insomnia tanımı yoktur. İhtiyaç duyulan uyku miktarı kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Daha kısa süre uyuyan bir kişi için beş saat yeterli olurken; uyku süresi daha uzun olan bir kişi on saatlik bir uyku sonrasında bile kendisini hâlâ dinlenmemiş hissedebilir. Kısacası insomnianın tanısı bireyseldir. Bu bozuklukla beraber; dikkat, konsantrasyon veya bellek bozukluğu, sosyal, ailesel, mesleki veya akademik performansta bozulma, duygudurum bozuklukları, davranışsal sorunlar (hiperaktivite, dürtüsellik, agresyon), motivasyon, enerji ya da inisiyatif almada azalma, hata/kaza yapmaya eğilimli olma, uyku ile ilgili kaygıların varlığı ya da memnuniyetsizlik görülebilir. İnsomnianın fizyolojik nedeni uykulu hissetmeye sebep olan melatonin gibi uyku-tetikleyici hormonlarının yeteri kadar salgılanmamasıdır. İnsomnia ayrıca birçok ilacın yan etkisi olarak, stres sebebiyle ya da duygusal, fiziksel ve zihinsel sorunlar doğrultusunda da oluşabilir.
Uyku Apnesi
Uyuyamama ile nefes alamamanın birlikte görüldüğü özel bir insomnia türüdür. Uyku apnesi görülen kişilerin uykuya daldıktan bir süre sonra en az 10 saniyeliğine solunumları kesilir. Solunumu duran kişi hava açlığı içinde uyanır. Kan-oksijen düzeyinin normale dönmesiyle birlikte kişi uykuya dalar ve böylece bu döngü tekrar başlar. Uyku apnesi gece boyunca defalarca tekrarlayabilir ve horlamayla beraber görülür. Verimli bir uyku alamayan kişi gün boyu kendini yorgun ve uykusuz hisseder. Uyku apnesinin görülme sıklığı %1-4 civarıdır. Uyku apnesi medikal tedavilere olumlu yanıt veren bir hastalıktır.
Narkolepsi
Uygunsuz zamanlarda bir anda uykuya dalma ile karakterize bir nörolojik hastalıktır. Narkolepsinin önde gelen belirtisi uyku atağıdır. Uyku atağı, herhangi bir anda kendini gösterebilen karşı konulamaz düzeyde uyku isteğinin olmasıdır. Uyku normal bir uykuya benzese de genellikle 2-5 dakika sürer. Kişi genelde dinlenmiş olarak uyanır. Bir diğer narkolepsi belirtisi de katapleksidir. Katapleksi, kişinin tamamen paralize bir hale gelerek olduğu yere yığılıp uykuya dalmasıdır. Kişi bu durumdayken uyandığında bilinci açık olsa da kaslarını kontrol edemez, geçici felç durumu ortaya çıkar.
Uyku başlangıcının hemen öncesinde ya da sabah uyanmadan hemen önceki saatlerde kişinin hareket edememesi durumu olan uyku paralizisi bir diğer narkolepsi belirtisidir. Kişi hareketsiz ve uyanık bir halde yatarken aynı zamanda rüya da görebilir. Hipnogojik halüsinasyonlar adı verilen bu epizodlar, sıklıkla korkutucu hatta ürpertici bir içeriğe sahiptir. Kişiye dokunulması ya da adının çağırılması ile kişinin uyku paralizisinden kurtulması mümkündür.
Narkolepsi nadir görülen bir hastalıktır ve gelişmesinde bilinmeyen çevre koşullarının ve kromozom 6 üzerinde yer alan bir genin etkili olduğu düşünülmektedir. Genellikle 20’li yaşlarda ortaya çıkar ve görülme sıklığı cinsiyetlere göre farklılık göstermez. Hastalığın tedavisinde ilaç tedavisi, eğitim, davranışsal ve destekleyici tedaviler uygulanmaktadır.
REM Uykusu Davranış Bozukluğu
Sağlıklı bireyler uykunun REM döneminde paralize(felç) duruma geçerler. REM uykusu rüyaların aktif olarak görüldüğü evredir. Bu evrede paralize olamayan kişi rüyaları doğrultusunda istemsiz hareket eder ve bu hareketler bireye zarar verebilir. Örneğin; rüyasında biriyle kavga ettiğini gören kişi uyandığında kendisini evde eşyaları tekmelerken bulabilir. Hastalık, çocukluk dönemi de dahil olmak üzere her yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte, yaşlılarda çok daha sıktır. Bu bozuklukla parkinson hastalığı arasında ilişki bulunmuştur. Parkinson hastalarının çoğunda REM uykusu davranış bozukluğu görülür. İlaç tedavisiyle uykudaki hareketlerin baskılanması hedeflenir.